SABIR VE ERDEM
Tercihlere saygı duyabilmek bazen ne kadar da zor olabiliyor
insan için. İçinde fırtınalar kopsa da sakin olmak zorunda olmak, kırmadan,
incitmeden kabullenip eyvallah diyebilmek…
Erdem kavramı burada çok sık karşımıza çıkıyor. İçinde binlerce
çocuk olsa da sen sanki yetmiş yaşındaymış gibi olanları kabullenip, yoluna
bakmak zorundasın hissiyatı; insanı olgunluğa bir adım daha yakınlaştırıyor. Bu
aslında acı verse de, güçlendiren bir acı olarak görmekte fayda var. Başka türlü
görürsek zaten aklın sınırlarını zorlanıyor. Acı ve ızdırap kadar var mı ki
insanı soğutan yaşamdan?
Kan damlasa da gözlerden, erdemi önde tutmak, yani insan
kalabilmeyi mümkün kılmak zorundadır kendini yetiştiren insan. Asla kolay
olmayacak. Zaten kolay olsa ne anlamı olurdu ki bunca sabrın? Göğsünü gerebiliyorsan
her şeye rağmen, iç çekmelerinden şikayet etme ey insan!
Sen doğru yoldasın, kalbinden eminsen. Sonuçta olgunluğuna
teslim ettin kendini. Belki bu gün değil, başka gün. Kaderinde varsa Bağdat’ta
olsa günü gelir bulursun, kaderinde yoksa burnunun dibinde olsa ne fayda? Sen,
sen olduktan sonra hayırlısı elbet bir gün seni bulacak. Acele edersen gönlün
yanar. Belki de kan damlasının mükafatı yakındır. Bilemezsin! Hatıralarıyla yaşat
içindekileri, elbet bir gün yad edersin.
Yıllardan korkma, sana ait olan seni bulur. Senden kaçana
çözüm yok. Kaçanı da anla, hemen yargılama. Belki göremediğini gördüğünden kaçıyordur. Bilemezsin! Sen sadece
gördüklerin kadar yaşarsan elbet çok şey kaçırırsın. Anlamak, anlamaya çalışmak
lazım.
Senden yarına kalan saygın ve sevgin olsun her zaman. Başka bir
şey bırakma, başkasının gönlündeki hatırana. Hatrındakinin gözü daldığında,
akla sen geliyorsan zaten başarmışsındır. Gelip de boynuna atlamasını bekleme. Aklındakiyle
yaşar insan. Hatrına bir an bile
gelemiyorsan hiç yaşamamışsın demektir zaten.
Her şeye rağmen insan kal! İnsan kalabilmek basit gelmesin
gözüne. Çok azı başarıyor bunu. Doğruluğundan emin olmadığın şeylere alet etme
gönlünü! İçindekileri bir tek müzikler anlatıyorsa, korkma içinde
bulunduğundan. Sahtelikten öte olan ezgilere bırak kendini. Bu hayat bir gün
senin de yüzüne güler. Elbet senin de gönlünde çiçekler açar. İnsan ister ki
gönlündekiyle açsın çiçekleri. Zorlama sakın gönlündekini. Gözlerinden anladıysan
tavrını, olmayacaksa zorlama. Senin olan, bir gün yanında olacaktır. Bugün diye
ısrar etme. Belki de yarın…
İnsanoğlunun en derin zafiyetlerinden birisi de elinde mevcut olanların değerini bilmeksizin her daim kendisinde olmayana yönelmesidir. Bu yönelim öyle bir yönelimdir ki düşük bir ihtimal dâhilinde bireyi varsıl kılmaya gücü yeter ancak yüksel bir ihtimal dâhilinde bireyi yoksulların yoksulu hâline getirir. Bundan ötürü kişinin öz farkındalık düzeyinin yüksek olması ve disiplinli bir iradeye sahip olması onu olası zararlar karşısında güçlü kılar. Ne mutlu öz farkındalığı yüksek olanlara ve disipline edilmiş bir iradeye sahip olanlara...
YanıtlaSilBu çocuğun yazılarını beğenmeyen direk kreşten başlasın eğitime olmamış demektir o insan anan yani.
YanıtlaSilBu çocuğun yazılarını beğenmeyen direk kreşten başlasın eğitime olmamış demektir o insan anan yani.
YanıtlaSil